Enerjinizi ve Işığınızı Yükseltmenin Yolları

Enerjinizi ve Işığınızı Yükseltmenin Yolları

Enerjinizi ve Işığınızı Yükseltmenin 11 yolu

Evrenin çekim yasası, vücudumuzun bir enerji alanı olduğunu ve etrafa yaydığımız enerjinin düşük olması halinde hayatımıza bu düşük enerjiyle bağdaşan insan ve olayları çektiğimizi vurgular. İçinde bulunduğumuz ortamları, kafamızda evirip çevirdiğimiz duygu ve düşüncülerle beslenen bu enerjiyi olabilecek en yüksek düzeyde tutmamız gerekiyor o yüzden. Tabii bu söylendiği kadar kolay olmuyor bazen. Bu konuda size yardımcı olacak bir liste sunmak istedim :

 

1. Dikkatinizi başka bir konuya yöneltin. Etrafınızda sizi gülümsetecek, ufak da olsa mutluluk verecek bir şey bulup bir süre için tamamen ona odaklanın. Yüreğinize bir parça olsun ışık getirecek herhangi bir şey olabilir bu, çocuğunuzun saf ve neşeli gülümseyişi, son aldığınız hediye, çiçeğinizde yeni açan tomurcuklar, evinizde düzene koyup ferahlattığınız bir oda ya da köşe gibi.

 

         2. Müzik belki de enerjiyi yükseltmenin en kolay yolu. Sevdiğiniz bir parçayı yüksek sesle dinleyin. Size bu şekilde “iyi gelen” CD’leri ayrı bir bölümde tutun ki zor günlerinizde haliniz yokken aramakla uğraşmayın.

 

3. Bereket enerjisi yüksek enerjilerden birisidir. Siz korku, endişe gibi düşük enerjilerde seyrederken hayatınızın bir parçası olamaz o yüzden. Bunun bilincinde olarak, zorlu zamanlarınızda kendinize odaklanmayı bırakın ve birisine güzel bir jest yaparak, ufak da olsa bir şey vererek verme ve paylaşma eyleminin sizde yaratacağı güzel duyguları yaşayın. Verdiğiniz zamanlar, sizde eksik olanlara odaklandığınız zamanlar değildir çünkü. Aksine “başkalarına da verebilecek kadar” bolluğa sahip olduğunuzu (bolluğu sadece para ile özdeşleştirmeyin) fark edersiniz, bu da “azlık” değil “çokluk, bereket” bilincini aktive edecektir. İstediklerinizi hayatınıza çekebilmeniz için içinde bulunmanız gereken enerji düzeyi bu.
 

4. Bir köşeye çekilip kendinizi dinleyeceğinize bol bol hareket edin, spor yapın, dans edin. Bu yolla beyniniz tarafından salgılanacak olan endorfin hormonu sayesinde frekansınız doğal olarak yükselecektir.

 

5. Pozitif olumlamalar yazın ve günde yüz defa ya da ne kadar yapabiliyorsanız o kadar tekrarlayın. “Huzurlu ve dinginim” “Bolluk içindeyim” gibi. Başlarda bunları söylerken inanarak söyleyemeseniz bile önemli değil. Beyninize yükleyeceğiniz doğru programlamaların ilerde ne gibi mucizeler yaratacağını siz de göreceksiniz. Ama bunu düzenli olarak her gün yapmanız önemli.

 

6. Meditasyon yaparak zihninize bir dur diyebilirseniz ne mutlu. O esnada beyninizin dalga boyu değiştiği için enerjiniz adeta yenilenecektir. Eğer meditasyon yapmayı bilmiyorsanız, sadece nefesinize odaklanmayı deneyin. Bir süre için sakinleşmek olsun amacınız ve derin derin, uzun nefesler alarak tüm dikkatinizi o ana verin. Bu şekilde nefes almanın sinir sistemine yarattığı etki büyük.. Sakinlik hissi yüksek enerji içerir, egonun yarattığı ikilem ve mutsuzluklara farklı bir perspektiften bakabilmenizi sağlar ve sizi rahatlatır.

7. Bu amaçla Yoga ve Reiki’den de faydalanabilirsiniz. Her ikisinin de titreşimi yükselten ve yaşam enerjisini çoğaltan gücü var.

 

8. Şikayet etmeyi ve dedikoduyu tamamen bırakın ya da en azından azaltın! Hakkında konuştuğunuz şeyler size istediklerinizi getirecek şeyler mi yoksa boş yere eleştiri, katı görüş, umutsuzluk içeren sözcüklerle mi “kirletiyorsunuz” enerjinizi?

 

9. Sevdiklerinizle kucaklaşın! Sarılmanın yarattığı etki mucizevi. Amerikan Psikosomatik Derneği tarafından yapılan bir araştırmanın bulguları 10 dakika süren pozitif bir fiziksel kontak sayesinde (ki kucaklaşma bunların en başında yer alıyor) vücutta stresin azaldığını ve ruhsal enerji seviyesinin yükseldiğini göstermiş.

 

10. Kendinize bir “hayal defteri” edinin. Şu anki enerjinizle yaratıp hayatınıza çektiğiniz her şeyi bir süre için bir kenara bırakın, ve bu deftere “nasıl olmasını istiyorsanız” o şekilde, sanki olmuş gibi tüm istediklerinizi bir bir yazın. Yazının yaratma gücü büyük ama düşüncelerinizi kalemle yazmanız gerekiyor. Çünkü klavyede yazmanın beyinde yarattığı etkileşim ve dolayısıyla da vücutta yarattığı duyguların bu etkiyi yaratmadığı biliniyor.

 

11. Bu defterin bir bölümüne de sahip olduğunuz için şükrettiğiniz her şeyin listesini yazın. Bunların sadece büyük şeyler olması gerekmiyor. Listeye her gün ekleyecek bir şeyler bulmaya çalışın. Siz farkına vardıkça ve yazdıkça şükredeceğiniz şeylerin giderek çoğaldığınız görerek şaşıracaksınız.

0 YORUMLAR

    Bu KONUYA henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu sen yaz...
YORUM YAZ